Üniversite Öğrencilerinin Ruminatif (Takıntılı) Düşünceleri Eğitim Sürecini Nasıl Etkiliyor?
Yayın Tarihi | 07 May 2024, Tuesday
Genç yetişkinlik döneminde üniversite öğrencileri, yeni bilgi, beceri ve tecrübeler edindikleri bir eğitim öğretim süreci içerisindedirler. Bu süreçte, dikkatlerini, ilgi, yetenek ve performanslarını, ilgili eğitim programına yönlendirmeleri gerekmektedir. Ancak, üniversite öğrencilerinin geçmiş yaşantılarından kaynaklanan öfke, depresyon ve kaygı gibi birçok duygu ve düşünce üzerinde tetikleyici rol oynayan ruminatif (takıntılı) düşünceleri, öğrenim süreçlerinde aksamalara neden olabilir. Yeni bilgi ve becerilerin öğrenildiği üniversite eğitimi süreci yüksek farkındalık gerektirirken ruminatif düşünceler, farkındalığın azalmasına neden olmaktadır. Üniversite öğrencilerinin eğitim süreçlerini olumsuz etkileyebilen ruminasyonun ele alınıp gerekli tedbirler alınması, yararlı olabilir.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, bu takıntılı düşüncelerin öğrencilerin eğitim-öğretim süreçlerini nasıl etkilediğini derinlemesine incelemeyi hedefliyor. Takıntılı düşünceler, genellikle bireyin olumsuz bir olay veya durum üzerinde tekrar tekrar düşünmesine neden olan zihinsel bir tuzak olarak tanımlanabilir. Bu tür düşünceler, kişinin geçmişteki hatalara odaklanmasına ve gelecekle ilgili endişelenmesine yol açarak mevcut anı etkili bir şekilde değerlendirmesini zorlaştırır.
Araştırmada, üniversite öğrencilerinin Ruminatif Düşünceleri ile Gestalt Temas Engelleri ve Bitirilmemiş İşler arasındaki ilişki incelenmiştir. Bulgular, Gestalt temas engelleri "temas" ve "sonrası temas" alt boyutlarının öğrencilerin ruminatif düşünceleri ile pozitif düzeyde ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca bitirilmemiş işlerin "geçmişte yaşamak" ve "ifade edilmemiş düşünceler ve duygular" alt boyutlarının da öğrencilerin ruminatif düşüncelerini önemli ölçüde yordamaktadır.
Üniversitelerin Destekleyici Müdahaleleri, Öğrencilerin Takıntılı Düşüncelerle Mücadelesinde Kritik Rol Oynuyor
Çalışmanın bulguları, ruminatif (takıntılı) düşüncelerin öğrencilerin eğitim yolculuğunu sekteye uğrattığını açıkça ortaya koyuyor. Araştırma ekibine göre, öğrencilerin farkındalıklarını azaltarak öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyen bu düşünceler, eğitimi zorlaştıran önemli bir engel oluşturuyor. Bu takıntılı düşünceler aynı zamanda öğrencilerin öz-değerlendirmelerini olumsuz yönde etkileyerek özgüvenlerini zedeleyebiliyor.
Araştırmacılar, takıntılı düşüncelerin etkisini azaltmak ve öğrencilerin daha etkili öğrenmelerine yardımcı olmak için üniversitelerin destekleyici müdahaleler geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Bu tür müdahaleler, öğrencilerin dikkatlerini yoğunlaştırarak farkındalıklarını artırabilir ve öğrenme deneyimlerini iyileştirebilir. Öğrencilerin eğitim yolculuğunda karşılaştıkları zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmalarını sağlamak için takıntılı düşüncelerin tanınması ve ele alınması, akademik başarının ve refahın anahtarı olarak görülüyor.
Çalışma Linki; https://link.springer.com/article/10.1007/s12144-023-04335-4