
Zenofobi, yabancılara karşı duyulan korku veya nefret anlamına gelir ve tarih boyunca toplumsal çatışmalara, ayrımcılığa ve şiddete neden olmuştur. Yunanca “xenos” (yabancı) ve “phobos” (korku) kelimelerinden türeyen bu kavram, özellikle mülteciler ve göçmenler gibi savunmasız grupları hedef alır. Psikoloji, antropoloji ve hukuk gibi birçok alanda incelenen zenofobi, sosyal hizmet alanında da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzmanlar, zenofobik tutumların sosyal hizmet uzmanları arasında bile görülebileceğini ve bunun ayrımcılığı artırabileceğini belirtiyor.
Son yıllarda, siyasi söylemler ve yanlış bilgilendirme zenofobiyi daha da körüklemiş, göçmenler için zorlayıcı bir ortam yaratmıştır. Türkiye’de de Suriyeli mülteci akını, yerel halkla arasında gerilimlere neden olmuş ve bu durum sosyal hizmet alanında çözülmesi gereken önemli bir sorun haline gelmiştir. Daha kapsayıcı bir toplum için uzmanlar, zenofobiyle mücadele etmenin ve toplumsal farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekiyor.
Zenofobi ve Sosyal Hizmet Uzmanları
Araştırma, karma bir araştırma olup, bu kapsamda Türkiye'de göç alanında çalışan sosyal çalışmacıların zenofobik tutumları incelenmiştir. Bu doğrultuda önce geniş bir grup sosyal çalışmacıya ulaşılarak nicel bir araştırma yapılmış adından küçük bir grupla nitel bir araştırma yürütülmüştür. Böylece sosyal çalışmacıların zenofobik tutumları hem nicel hem de nitel bulgularla açıklanabilmiştir.
1970’lerden itibaren artan anti-ırkçılık tartışmaları, sosyal hizmet uzmanlarının, mülteci ve göçmenler gibi savunmasız gruplara yönelik ayrımcılığı önleme konusundaki kritik rolünü gözler önüne sermektedir. Araştırma, sosyal hizmet eğitimi için de öneriler sunarken zenofobiye karşı proaktif önlemler ve mağdurlar için destek programlarının gerekliliğini de öne çıkarıyor. Elde edilen bulgular, yalnızca zenofobinin karmaşıklığını anlamakla kalmayıp, aynı zamanda kapsayıcı ve empatik bir toplumsal yapıyı teşvik eden yenilikçi uygulamalar için de rehberlik ediyor.
Sosyal Hizmette Anti-Zenofobi Mücadelesi
Sosyal hizmet uzmanlarının etik değerlere ve profesyonel standartlara bağlılığı, etkili ve kapsayıcı hizmetlerin temel taşıdır. Zenofobi ve ayrımcılıkla mücadelede bu uzmanların rolü, yalnızca bireysel eylemlerle sınırlı kalmayıp toplumsal etkiler yaratma potansiyeli taşır. Anti-zenofobik değerlerin sosyal hizmet eğitimine entegre edilmesi, meslek içi eğitimlerin artırılması, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve farkındalık kampanyalarının yürütülmesi bu mücadelede kritik adımlardır. Türkiye'de, sosyal hizmet alanında etik standartları koruyan bir meslek odası ve denetim mekanizmasının kurulması, uygulamalardaki etik duruşu güçlendirebilir. Bu girişimler, hem mevcut uygulamaları iyileştirmeyi hem de gelecekteki araştırmalara rehberlik ederek daha kapsayıcı ve empatik bir sosyal hizmet yaklaşımı geliştirmeyi hedefliyor.
Çalışma linki: https://doi.org/10.1177/14680173241240979
Diğer Haberler








